+1 Sunar: Gezgin Salon Festivali

29-30 Haziran 2024

Bonus Parkorman

14.00

+1 Sunar: Gezgin Salon Festivali 2024, ufukta göründü! İstanbul’un en sevilen güncel müzik festivalinde iki gün boyunca gündüzü geceye bağlayacaklar için tarihler bu yıl, Haziran’ın son hafta sonunu gösteriyor. Cumartesi Stavroz (Live) ile tempo iyiden iyiye yükseliyor, Pazar Parcels ve La Femme Bonus Parkorman’ı bir açık hava diskosuna çeviriyor. Sürpriz isimler de kapıda.

Uzun gündüzleri, serin akşamları, pırıl pırıl gökyüzü ve +1’li sohbetleriyle yaz aylarını İstanbul’da karşılamak, yaz tatillerine müzik dolu bir başlangıç yapmak için bu yıl da İstanbul’un küçük cenneti Bonus Parkorman’dayız.

Lale Kart üyeleri için öncelikli bilet satışı: 13 Şubat Salı

Genel satış: 14 Şubat Çarşamba

Minimal teknonun sahnede devleşen dörtlüsü Stavroz’dan live set

Stavroz, seyircinin ruh hâlini iyi okuyan, her zaman canlı çaldıkları setleriyle sahneye, mekâna, seyirciye özel, tekrarı olmayan deneyimler sunan bir dörtlü. Elektronikayı hem coşkulu bir dans müziği olarak ileri taşıyor hem de etnik ve akustik öğelerle, cazla benzerine az rastlanır doğallıkta bir alışveriş kuruyorlar. Stavroz, Belçika’nın Gent kentinde doğdu. Önce iki DJ ve ses mühendisi IJsbrand De Wilde ve Gert Beazar bir araya geldi, setleriyle atıştıkları sahneleriyle hayranlık uyandırdı. Gruba birkaç yıl sonra Maxim Helincks ve Pieter De Meester’in katılmasıyla gelmiş geçmiş en performans odaklı DJ ekiplerden birine doğru evrildiler. Elektronik müzikteki yenilmezliklerini ilk kanıtı olan The Ginning’den geçen yıl çıkardıkları Kick Up The Dust’a giden yolda pek çok kez ödül aldılar; Kindisch, Bedrock ve kendi kurdukları Moodfamily plak şirketleri için çoğu liste başı olacak parçalar kaydettiler. Spotify’da yarım milyondan fazla aylık dinleyicileri, Coachella (ABD), Fusion Festival (DE), Pukkelpop (BE) gibi festivallerdeki yer gök inleten performansları, Stavroz’un yıllar içinde zamansızlaştığının kanıtı.

Elektronik dans müziğinin en “canlı” hâli: Parcels

Parcels bize yıllardır Berlin’den sesleniyor, ancak grubun beş üyesinin de tanışıklıkları Avustralya’nın Byron Bay şehrine dayanıyor. Parcels, pop müzik otoritesi NME dergisinde “arsız, zamansız ve şeytani bir şekilde akılda kalıcı” övgülerine mazhar olan ilk albümlerini 2018’de çıkardı. Onu izleyen Day/Night, bu sefer İngiltere’de Rolling Stone’un gürültülü alkışlarıyla karşılandı. Canlı performanslarıyla göz dolduran grup, geçtiğimiz yıl Los Angeles’taki Hollywood Bowl ve New York Central Park’taki SummerStage de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında kapalı gişe çaldı, bu en geniş kapsamlı turları Daft Punk kıyaslamalarını da beraberinde getirdi. Funk ağırlıklı dönemlerini yavaşça geride bırakan Parcels, ilkini David Bowie’nin Berlin günlerine damgasını vuran Hansa Studios’ta kaydettikleri canlı disko kayıtlarına Paris’te, Le Palace’ta kaydettikleri Live Vol. 2 ile devam ediyor, parçalar 130 BPM’e kadar tırmanıyor. Daft Punk’ı izleme şansı artık kaçmış olabilir ama Parcels’ı tam baharındayken canlı görme fırsatı kaçmaz.

Fatale’i isminde gizli La Femme Bonus Parkorman’ı baştan çıkarmaya geliyor

Geçtiğimiz yıl festivalde baş döndüren L’impératrice’den sonra Fransız saykedelyasının İstanbul’daki bayrağını devralan La Femme, Salon İKSV’de fırtına etkisi yaratmıştı. Şimdi La Femme, Parkorman’da binlerce müzikseveri baştan çıkarmak için yeniden İstanbul yollarına düşüyor. Klavyenin başındaki Marlon Magnée ve gitarist Sacha Got tarafından kuruldu ve son 13 yıl içinde yayımladıkları beş albümle büyüyerek Fransa’nın en havalı, en şaşırtıcı, en “rock and roll” gruplarından biri oldu La Femme. 2013’teki ilk albümleri Psycho Tropical Berlin, Fransa’nın Grammy’leri olarak bilinen Victoires de la Musique’te altın plak ve Yılın Albüm Keşfi ödülünü aldı. Bunu izleyen 2016 çıkışlı Mystère, grubu 6.300 kapasiteli Zénith’in programında liste başına taşıdı. Son iki yılda çalışmaları hız kazandı, hispanik ülkelere seyahatlerinin bir güncesi olarak tasarladıkları tümüyle İspanyolca albümleri Teatro Lúcido’yu geçen yıl çıkardıkları, yine bir yol albümü olan Paris-Hawaï takip etti. The Guardian’dan Michael Hann’a göre “saykedelya, surf rock, elektronika, krautrock ve daha fazlasını barındıran bir gardıroptan kıyafetler deniyor ve hepsinin içinde harika görünüyorlar.”